Çift Terapisine Hangi Noktada Gitmeliyiz?
- Nisa Goren
- 25 Tem
- 2 dakikada okunur

İlişkiler canlıdır. Tıpkı insanlar gibi gelişir, zorlanır, dönüşür. Zaman zaman çiftler birbirlerini sevmeye devam etseler de iletişim kurmakta, duygusal bağlarını sürdürmekte ya da çatışmaları yönetmekte zorlanabilirler. Bu noktada çift terapisi, yalnızca kriz anlarında değil, ilişkideki tıkanıklıkları açmak ve sağlıklı iletişim becerilerini geliştirmek için güçlü bir destek sunar.
1. Terapiye Gitmek İçin “Çok Geç” Olmasın
Araştırmalara göre çiftler terapiye, sorun yaşamaya başladıktan ortalama 6 yıl sonra başvuruyor (Gottman, 1999). Bu gecikme, ilişkide biriken olumsuz duyguların kalıcı hale gelmesine neden olabiliyor. Oysa erken dönemde alınan destek, hem ilişkinin onarılmasını hem de bireylerin kişisel gelişimini hızlandırıyor.
2. Çift Terapisine Başvurmanız Gerektiğini Gösteren İşaretler
Aşağıdaki durumlar, bir çiftin profesyonel destek almasının zamanının geldiğini gösteren uyarı işaretleridir:
Belirti | Açıklama |
İletişim kopukluğu | Konuşmalar sık sık tartışmaya dönüşüyor veya tamamen susturuluyor. |
Eleştiri ve savunma döngüsü | Sorun çözmek yerine karşılıklı suçlamalar ve savunmalar hâkim. |
Duygusal uzaklık | Yakınlık, şefkat, birlikte vakit geçirme gibi olumlu bağ kurma davranışlarında azalma var. |
Güven sorunları | Aldatma, gizli davranışlar, sözlerin tutulmaması gibi güveni zedeleyen durumlar yaşanıyor. |
Tekrarlayan çatışmalar | Sürekli aynı konular üzerinde dönen, çözümsüz kalan tartışmalar var. |
Yaşam geçişleri | Bebek sahibi olma, taşınma, iş kaybı gibi değişimlere uyum sağlamakta zorlanılıyor. |
3. Çift Terapisinde Neler Yapılır?
Çift terapisi, yalnızca “kavga eden çiftleri barıştırmak” için değil, aynı zamanda birlikte daha sağlıklı, farkındalıklı ve dengeli bir ilişki kurmak için kullanılan kanıta dayalı bir yöntemdir. Terapide:
İletişim becerileri güçlendirilir.
İlişki dinamikleri anlaşılır ve yeniden yapılandırılır.
Her bireyin duygusal ihtiyaçları ele alınır.
Tarafların tetiklendiği noktalar tanımlanır ve yönetme stratejileri geliştirilir.
Ortak anlam ve değerler üzerine çalışılır.
Gottman Çift Terapisi, Duygu Odaklı Terapi (EFT) ve Bilişsel Davranışçı Çift Terapisi, bu alanda en sık kullanılan ve etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemlerdendir.
4. İlişkide “Sadece Zamanla Geçer” Demek Neden Risklidir?
İlişkide yaşanan problemler, zamanla kendi kendine düzelmek yerine genellikle derinleşir. Özellikle:
Duygusal uzaklık kronikleşebilir
Partnerlerden biri “duygusal boşanma” yaşayabilir
Sessizlik, içe kapanma ve iletişimden kaçınma davranışları artabilir
Bu durumda çiftlerin terapiye geç başvurması, hem terapi sürecini uzatır hem de ilişkinin onarılabilirliğini azaltır (Lebow et al., 2012).
5. Terapiye Gitmek Ayrılığı Engeller mi?
Terapi, her zaman çiftlerin birlikte kalmasını sağlamaz. Ancak ayrılık ya da boşanma süreci bile daha sağlıklı, daha saygılı ve yıpratıcı olmayan bir biçimde gerçekleşebilir. Terapinin amacı yalnızca ilişkide kalmak değil, bireylerin kendilerine ve birbirlerine karşı daha farkındalıklı ve şefkatli bir tutum geliştirmesidir.
İlişkinizde sorunlar sizi yormaya başladıysa, yalnızca duygularınıza değil, ilişkinize de bakım zamanı gelmiş olabilir. Çift olarak ya da bireysel olarak bir adım atmak, ilişkinizin yönünü tamamen değiştirebilir. klinikpsikolognisagoren.com üzerinden kolayca online randevu alabilir, ilişkinize profesyonel bir bakış kazandırabilirsiniz.
Kaynakça
Gottman, J. M. (1999). The Seven Principles for Making Marriage Work. New York: Crown.
Gottman, J., & Silver, N. (2015). What Makes Love Last?: How to Build Trust and Avoid Betrayal. Simon and Schuster.
Lebow, J. L., Chambers, A. L., Christensen, A., & Johnson, S. M. (2012). Research on the Treatment of Couple Distress. Journal of Marital and Family Therapy, 38(1), 145–168.
Johnson, S. M. (2004). The Practice of Emotionally Focused Couple Therapy: Creating Connection. Brunner-Routledge.
Snyder, D. K., Castellani, A. M., & Whisman, M. A. (2006). Current Status and Future Directions in Couple Therapy. Annual Review of Psychology, 57, 317–344.



Yorumlar